Şimal' e diktiğim ilk ve tek bez oyuncak.
Kumaş o kadar zor dikilmişti ki dikiş makinası almaya o zaman karar vermiştim.
Yanındaki de kuzumun bana yaptığı kolye.
Kağıt üzerine keçeli kalem.
Hediyeyi verirken aramızda geçenler:
- Annecimmm, çok teşekkür ederim.
(Bu teşekkür faslı uzun tabii... Öpücükler falan...)
Şu ortadaki renkli boyadığın nedir?
(Pot kırmayayım diye önce ben ona sordum.)
- Deseeeen...
- Prensesim benim, sen çok yeteneklisin biliyor musun, canımmm...
(Yine bir sürü sulu, yapışık duygu gösterisi ve hareketler.)
- Evet. Resim yeteneğimde sana çekmişim.
Gelin bundan sonraki annenin yüzünü siz hayal edin.
.
Ben deseni çok sevdim, tavşan da konuşuyor. Kolyeyi güle güle kullan, Şimal'inde ellerine sağlık:)
YanıtlaSilSağol Fadiş' im. Taa annemden kalma bie amerikan bezi. Elimde tek bu vardı heveslendiğimde.
SilŞimal de desen çiziyor artık :))
Ah ne tatlısınız siz ikiniz...anne kız ellerinize sağlık..ee armut dibine düşermiş tabii.
YanıtlaSilBursa ya gelince unutma canım "Koza handa" çay içeceğiz :)))
sevgilerimle
Teşekkürler :) Tamamdır, Koza Han!
SilYaza kadar kiloları veririz herhalde, eh o zaman bir de Üç Köfte' de köfte yeriz :)))
Tavşan çok sevimli, bir ara bende deneyeyim, kolyede şahane
YanıtlaSilDerya' cım amurigumi tavşan olsun ama :)
SilKolyeyi takıp karşılayacağım kızımı. Blogda onunla ilgili beğeniler olunca çok seviniyor minnoşum. :)
Yeriz yeriz köfteye hayır diyemem...:)))
YanıtlaSilBen de ben de. Üç köfte kesmezse Yusuf' a gideriz. ha ha ha haaaah, kiloyla yeriz :))
Sil