Haftasonu katıldığım Mardin-Midyat-Hasankeyf gezisinden bol bol fotoğraf paylaşacağım.
Fotoğrafları telefonla çektiğim için sanatsal hiçbir kaygı olmayıp, belge niteliğindedir.
Düzeltme, iyileştirme yapmak için de daha geniş bir zamana ihtiyacım var.
O yüzden ham haliyle izleyeceksiniz.
Eveeet, bu resmi sunumdan sonra gelelim gezinin gerçek, samimi, sansürsüz yorumuna...
Ondokuz kadın ve şoförümüz ile Diyarbakır' dan yola çıktık.
Daha birinci dakikada nasıl bir enerji yumağının hatta kazanının içine düştüğümü anladım.
Hepsi birbirinden güzel, bakımlı, keyifli, neşeli, esprili, zeki, aydın, bir minibüs dolusu kadın.
Ben ve bir arkadaşımız dışında hepsi Diyarbakırlı.
Şunu çok iyi not alın, yazın kafanızın derin bir kısmına derin derin;
Diyarbakır kadını aydın, entellektüel, cesur ve donanımlı.
Evet evet, bu bir genelleme.
Sakın, seçkin bir grubu ele alıp yorumladığımı sanmayın.
Bugüne kadar kitap okur musun deyip de hayır cevabı almadım kimseden.
Konumu ve durumu gereği çocuğundan yaşlısına gündemi izlemeyen, bilmeyen yok.
Zaten buraların insanı hem genetik olarak hem de sıcak yüzünden erken gelişip, erken ergenleşiyor.
Daha doğrusu sıcak iklimin genetiğe etkisi bu.
Velhasıl, işte burada yetişmiş değerli 18 kadınla birlikte yaptığımız yolculuğun belgeleridir bu fotoğraflar.
Kesinlikle gidilesi, görülesi yerler.
Daha sonra Midyat ve Mardin fotoğraflarını da yüklerim.
Konak, cami, kilise, manastır, harabe neler var neler.
İyi seyirler.