'KEŞKELERİM' İLE İLGİLİ...

Rainbow Gatherer, önceki postumdaki keşkelerimi pişmanlık zannederek sormuş, niye diye.

Ben de son günlerdeki tüm isteksizliğim ve üşengeçliğimle yanıtlamaya başladım. 

Kusuruma bakmayın, son günlerde bir başka oldum, bahardan mı nedir,
 yorumlarınıza işte bu üşengeç halimden dolayı yanıt yazamıyorum. 
Yoksa o değerli yorumlarınızı acaba kim ne yazmış diye büyük bir heyecanla açıyorum.

Onlar olmazsa blog yazmanın benim açımdan pek bir tadı yok.

İletişim tek taraflı olmaz malum.

Kendikendime konuşmak da nereye kadar yani...

Neyse, kısa keseyim derken de uzatıyorum. 

Ben ben değil miyim ne?

İşte önce yorumun altına yazdığım, sonra da 
bundan bir post çıkar kızım be, 
deyip size bir ses vereyim diye buraya taşıdığım cevaplarım.

Ayağım sızlamasa, karnım guruldamasa
 ve 
evde kedilerin beklediğini önemsemesem 
daha da yazarım ya...

Aslında ben kendini ve yaptıklarını seven biriyimdir.

Çok mutlu olurum kendi başıma kalıp, çizmekten, çiziktirmekten.

Keşkelerimden tam tersi mi anlaşılıyor?

"Sevgili Rainbow Gatherer, bu keşkeler pişmanlıktan değil. Kimi benim seçimim olamayan ama olsa iyi olurdu ve yapmak istediğim iş için önümü açardı dediğim şeyler. Örneğin Danimarka' da doğmak. Grafik aslında yaptığım, yapabildiğim bir uğraşım. Mimarlığı da aklımın erdiğinden beri isterdim ve oldum. Benimkisi pişmanlıkları değil, fısatların uzağımda olmalarını anlatan keşkeler.
40 yaşındayım. 10 yıl sonra doğsaydım, teknolojide daha becerikli olurdum, kesin. Yurtdışı eğitim fırsatlarından haberim olurdu. Pek bi kördük biz öğrenciyken. Var olanları da bilmiyorduk.
Tasarımlarla ilgili keşkem de kıskançlığımdan:) Yoksa yapamadığımdan değil. ;) Desteğin için gönülden teşekkür ederim. Sevgilerimle."

.