8 Şub 2012

NOSTALJİ 30 YILDA BİR GELİR



Bu benim teorim tabii.
Üstelik deneyi de deneği de biziz.
Öncelikli ben sonra eşim.
Aynı şeyleri özlüyor, aynı şeyleri hatırlıyoruz.
Tabii yaklaşık otuz yıl öncesini.

Otuz yıl önce ne mi vardı?
Şu meşhur seksenler.
Kahküllerimizi dolma yaptığımız, kasetçide kaset doldurttuğumuz,
 bakkal önlerinde kola içerek sosyalleştiğimiz,
kazakları pantolon içine tıktığımız yıllar.
Hani şu hepimizin ayyy nasılmışım ben yaa diyerek fotoğraflarımıza acıyarak baktığımız yıllar.

Bir eşyanın eski sayılabilmesi için üzerinden yirmibeş yıl geçmesi gerekliymiş.
Eh, bizim seksenler ve anıları da bu süreci bünyesine yedirdiği için eskimiş oluyor.
Yani ne oluyor, tozları nostalji rüzgarına karışmış oluyooor.

Trt' deki Seksenler dizisi tam da bu hissiyatımızın üstüne gelince, aaa tamamdır dedim.
Demekki nostaljinin zamanı gelmiş. Bir biz değilmişiz.

Geçenlerde Behzat Ç.' yi izliyoruz.
Dayanamadım reklam beklemeye, çayımı bir koşu doldurup geleceğim,
eşime, iyi bak haa, gelince bana anlatacaksın dedim.
Seksenlerde
 anne ya da baba mutfağa 
su getirtmeye gönderdiğinde bizim zamane bebeleri gibi yaaa demez, 
işte bu lafları derdik.

Çitlek çitler, örgü örerdik.







.
Follow Me on Pinterest

4 yorum:

  1. Benim de moodum bu son zamanlarda...

    YanıtlaSil
  2. Yalnız değilim, biliyordum :)

    YanıtlaSil
  3. Bulutların arasına dalasım var, çok güzel:)

    YanıtlaSil
  4. Nostalji... Zaman zaman beni de alıyor kollarına. Hele ki özlediklerim artık yanımda değilse. Bulutlar ne hoş ,rüya gibi ...

    YanıtlaSil